

Dilsiz yazısında, yoğurdun yalnızca bir besin olmadığını; Orta Asya’dan Balkanlar’a uzanan bir kültür yolculuğu, bir diplomasi aracı ve kadim bir sağlık mirası olduğunu belirtiyor. Ona göre yoğurt:
Dillere Türkçeden geçmiş özel bir kelime,
Bin yıllık probiyotik bir sağlık kaynağı,
Anadolu’nun sıfır atık geleneğini temsil eden en ekonomik ürünlerden biri,
Sofrada eşitliği temsil eden “demokrat bir tat”,
Kadın emeğinin simgesi olan kültürel bir miras…
Dilsiz’e göre Türk mutfağını dünyaya en güçlü şekilde anlatacak tema “yoğurt”tur.
Yazıda yoğurt;
sağlık, beslenme, fermentasyon, probiyotik yaşam, ekolojik sürdürülebilirlik gibi pek çok başlıkla ilişkilendiriliyor. Ayrıca yoğurdun mutfaktaki çok yönlülüğü, israf karşıtı yapısı, sıfır atık felsefesi ve ekonomik katkısı detaylandırılıyor.
Dilsiz, yoğurdun Anadolu kültürünü yansıtan en temiz sözcüklerden biri olduğunu belirterek, dildeki ve edebiyattaki izlerini de hatırlatıyor.
Yazar, yoğurdun yalnızca mutfak değil kültür ve diplomasi alanında da güçlü bir temsil aracı olduğunu savunarak kapsamlı bir proje öneri paketi sundu. Öne çıkan başlıklar şöyle:
81 İlde Yoğurt Envanteri: “3 Öğün 3 Yoğurtlu Tarif” kampanyasıyla Türkiye genelinde eş zamanlı yerel tarif paylaşımı.
Yoğurt ve Bilim: Fermente yaşam, probiyotik sağlık ve eğitim çalışmaları.
Yoğurt Yolu Rotaları: UNESCO adaylığıyla kültürel-gastronomi rotalarının oluşturulması.
Maya Zinciri Projesi: Okullarda sütle birlikte dağıtılacak yoğurt yapım mayası.
Dünya Yoğurt Günü: Hıdırellez ile birleştirilecek ulusal kutlama önerisi.
Yaratıcı Yoğurt Ödülü: Yenilikçi tarif ve projeleri teşvik eden yarışma modeli.
Süleyman Dilsiz, yazısının sonunda şu kurum ve isimlere çağrıda bulunuyor:
Emine Erdoğan Hanımefendi,
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır,
Gastronomi STK’ları ve akademik çevreler,
Gastronomi gönüllüleri.
Dilsiz:
“2026 temasını yoğurda ayırmak, Anadolu’nun bilgeliğini, kadın emeğini ve bin yıllık sağlık mirasını dünyaya anlatmak demektir.” sözleriyle çağrısını tamamlıyor.
Süleyman Dilsiz, yazısının sonunda şu kurum ve isimlere çağrıda bulunuyor:
Emine Erdoğan Hanımefendi,
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır,
Gastronomi STK’ları ve akademik çevreler,
Gastronomi gönüllüleri.
Dilsiz:
“2026 temasını yoğurda ayırmak, Anadolu’nun bilgeliğini, kadın emeğini ve bin yıllık sağlık mirasını dünyaya anlatmak demektir.” sözleriyle çağrısını tamamlıyor.

Yorum Yazın